2016 yılında Lisans Bitirme Projesi Danışmanı Doç Dr. Mustafa Tevfik Özlüdemir hocam ile hazırladığım bitirme projesi ödevi kapsamında, Jeodezi literatüründeki farklı dil ailelerinden gelen mesleki kavramların yerel kültürdeki karşılıkları üzerinden soyut bir düzeyde anlamlandırılmasını tartışmaya açma çabasına girişmiş ve şu ifadeleri kullanmıştım1:
“Bu konuda kaygısı güdülen konu evrensel birikim karşısında yereli ön plana çıkarmaktan çok bilimsel alan olarak yerbölümlemeye yeni bir düşünme düzeyi katabilmektir. İnsanın düşünme eylemi tarihsel eytişim (diyalektik) içinde üretme becerisiyle gelişirken, beynin işlem kapasitesini beynin işlem yaptığı simgeler oluşturmaktadır. Bu çerçevede hassas olunan konu ise, işlem yapabilme becerisinin aynı zamanda ekinsel bir temelde olması nedeniyle yerbölümlemeye ilişkin bu bilimsel alanla uğraşanlar için tanıdık bir kavramsal düzey yaratmanın özünü yaratabilme telaşıdır. Bilimsel kavramların kendi ekinsel birikimi içinde eritilmesi, onların derinleştirilmesi açısından bir gelenek yaratabilir. Nasıl Einstein uzayın bükülebilme hayalini kendi coğrafyasının bilimsel birikiminin yarattığı soyut düzeyde anlayabildiyse, belki bu çaba da öncelikli olarak yerbölümleme bilim alanında öncü çalışmaların ortaya çıkması için bir ekinsel birikimin küçük bir parçası olabilir. Bir örnek olarak ise çalışma “Jeodezi” kavramının yer araştırma bilimi olarak kullanılması açısından “yerbölümleme” olarak önerilmesini barındıracaktır. Bu aynı zamanda yerbölümleme yerbilimi dalının halkın gündelik diline yakınlığı nedeniyle toplum tarafından özümsenmesi açısından da yazar tarafından olumlu bir örnek olarak görülmektedir. “
İlk etapta sonraki çalışmalar açısından bunu uygulamak biraz zor gözüküyordu. Çünkü benzer biçimde bu yazıya başlarken kullandığım ilk cümlede, “literatür” kelimesi yerine “yazın” kullanmak okuyucu ile kurulacak dili zorlaştırmaktadır.
Fakat günlük dilimizdeki karşılıkları her ne kadar farklı dil ailelerine dayansa da, kavramların kullanım diline yerleşmesi mücadelesini vermek gereklidir. Çünkü akademik düşünce, kavramsal düzeyde başlar ve kavramsal düzeyin karşılığı büyük oranda kültürde gizlidir. Bu nedenle bu mücadeleyi vermek önce tanımlamayı gerektirir.
Bu gerekçelerle Jeodezi’de sık kullanılan farklı dil kökenlerinden gelen kavramlara yeni öneriler getiriyor ve kullanımını tartışmaya açıyorum.
Siz de eğer benzer önerilerde bulunmak isterseniz yorumlar bölümünden önerinizi yapabilirsiniz.
Jeodezi
Etimolojik Köken: Jeodezi kelimesi, Yunan Mitolojisi’nde yeryüzünü simgeleyen tanrı Gaia’dan türeyen gē ve bölme eylemini tanımlayan daiein kökleri ile Yunanca geodaisia kelimesinden türetilmiştir.
Önerilen Kavram: Yerüleştirme
Önerilen Kavramın Etimolojik Kökeni: “yer” kelimesi Eski Türkçe’den gelmektedir. Eski Türkçede yer yaygın olarak kullanılmaktadır2. Orhun yazıtlarında yer kelimesi “Üze kök tengri asra yagız yer kılıntukda ekin ara kişi oglı kılınmış” olarak geçmektedir3. Kavram için -bitirme projesinde de kullanmış olduğum- yerbölümleme (Yunanca anlamı) ya da yerölçme (Jeodezi biliminin kapsadığı konu bakımından) pratikte daha kullanılabilir olsa da, yerüleştirme iki anlamı da karşılamaktadır. Çünkü üleştirmek fiili bölme, pay etme anlamına gelmesinin yanında, ölçmenin kelime kökenini de oluşturmaktadır. Burada Doğan’ın çalışması bu konudaki bağlantıyı göstermektedir4 :
Burada “ölç-” fiilinin nasıl türediği ile ilgili soru sorulduğunda paylaş-, bölüş- anlamına gelen üle- (KBS 989) fiili ile bir bağlantısı olup olmadığı akla gelmektedir. Nitekim Mançucada ülgü kelimesinin ölçü anlamını karşılıyor olması (KBS 989), ayrıca Altun Yaruk 3. kitapta Mehmet Ölmez’in ülgüle- fiilini “ölç-”, “tart-” şeklinde anlamlandırması (Ölmez, 1988: 57 / 8) ülgü ve ölçü kelimelerinde anlam bakımından benzerlik olduğunu desteklemekte; dolayısıyla üle- ve ölç- fiili arasında bir bağlantı kurulmasına destek olmaktadır.
Önerilen Kavram 2: Yerbölümleme
Geoit
Etimolojik Köken: Geoit kelimesi, Yunan Mitolojisi’nde yeryüzünü simgeleyen tanrı Gaia’dan türeyen gē ve benzer, gibi anlamı taşıyan “-oeidēs“ eki ile Yunanca geoeidḗs kelimesinden türetilmiştir.
Önerilen Kavram: Yersi
Önerilen Kavramın Etimolojik Kökeni: “yer” kelimesi Eski Türkçe’den gelmektedir. Eski Türkçede yer yaygın olarak kullanılmaktadır1. Orhun yazıtlarında yer kelimesi “Üze kök tengri asra yagız yer kılıntukda ekin ara kişi oglı kılınmış” olarak geçmektedir2. Kavram için kelime kökünü “benzeri” anlamına getiren “-si” yapım eki kullanılmıştır.
Nivelman
Etimolojik Köken:
Önerilen Kavram:
Önerilen Kavramın Etimolojik Kökeni:
Kronometrik
Etimolojik Köken:
Önerilen Kavram:
Önerilen Kavramın Etimolojik Kökeni:
1 Işık, H.O. (2016). İstanbul Metropolitan Alanı için Yerel Geoit Modeli Geliştirilmesi (Lisans Bitirme Proje Tasarımı). İstanbul Teknik Üniversitesi, Geomatik Mühendisliği Bölümü, İstanbul.
2 Türk Dil Kurumu Etimolojik Sözlüğü
3 ERSÖZ, S. (2020). ORHUN YAZITLARINDA BİRLEŞİK ZARFFİİLLER. Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları (HÜTAD), (33), 231-246.
4 Doğan, A. B. (2014). Eski Türkçede Ölçü.